Sunday, May 9, 2010

merhaba!

Yine arayi cok actik. Kardesim 1.5 yasinda biliyor musunuz? Onunla cok guzel oyunlar oynuyoruz. Bazen durup dururken birbirimize sarilip opuyoruz. Annemiz ve babamiz cok seviniyor biz oyle yapinca. Evan bazen agliyor ben ona emzigini ve arkadasini veriyorum ve sariliyorum. O zaman aglamasi duruyor.

Gunduzleri annem ve babam ise gidince Irma bakiyordu bize. Irma'nin bebegi oldu bir ay once, o yuzden bir ay boyunce Amada ve Aidan geldiler bizimle durmaya. Aidan 18 aylik. Biraz yaramaz. Birseye kafasi bozuldugu zaman hemen elindeki seyi yere atiyor veya vuruyor. Bana vuruldugu zaman cok sinirleniyorum ben. Ama yavas yavas ogreniyor Aidan vurmamayi. Evan vurmuyor hic. Elindekileri yere atmayi o da denedi ama annem hemen odasina gonderdi cezaya, o da bir daha denemedi.

Bugun anneler gunu. Annemi Evan'la beraber botanik bahcesine goturduk. Arabayi o kullanmak zorunda kaldi tabii ki. Oradaki cicekleri ve bitkileri cok sevdik ama en cok fiskiyeli havuzlari sevdik. Elimizi soktuk havuzlara. Birbirini fiskiyeyle islatan iki havuzun arasindaki yoldan ileri geri kostuk, birazcik islandik. Sonra annem bize fistik ezmeli ve recelli sandvicler, soyulmus havuc, ve limonata verdi, cimlerin uzerinde piknik yaptik. Giderken anneme bir patunya aldik. Eve gelince de telefonla annanemi aradim anneler gununu kutlamak icin.

Annem domates ve biber fidani aldi bugun. Arka bahcede bir metrekare (metrekarenin ne oldugunu bugun ogrendim) bir yer kazdi. Babam da yardim etti. Ama sonra Evan mizikcilik yaptigi icin daha fidanlarimizi dikemeden eve gitmek zorunda kaldik. Gelecek haftasonu dikecekmisiz. O zamana kadar fidanlara cok su verirsek hastalanmazlarmis.

Arayi acmamak niyetindeyim ve sadece Turkce yazacagim bundan sonra.